⏳ 29 Ağustos 2021 | 14:58:23
|
Şeyh Seyyid Sultan Muhammed Râşid (k.s.a) hazretleri bir sohbetlerinde şöyle buyurdular:
"Mü’min kardeşlerinizin hatalı ve kusurlu yönlerine bakmayın. Hatasız günahsız insan bulamazsınız. Onların iyi sıfatlarına, güzel yönlerine bakın. Gözünüzü kendi nefsinizin hata ve kusurlarına dikin. Şayet böyle yapmazsanız kimseyi sevemez, nefsinizi beğenir ve kendinizi insanlardan üstün görmeye başlarsınız. Böylece, Allah korusun, ucub, kibir ve gıybet bataklığına saplanıp helâke sürüklenirsiniz. Kendini herhangi bir müslümandan daha hayırlı gören kimsede kibir var demektir. Nefsinin yığınla kusuruna aldırış etmeyip Allah ve Resûlü’ne iman eden bir müminin kusurlarıyla uğraşan kimse ne kadar aldanmıştır. İnsanlara karşı hayırhah ve mütevazi olun. Hadis-i Şerifte; “Allah Teâla alçak gönüllü olanları yükseltir ve yüceltir.”(Müslim, Birr, 69) buyrulmuştur. Siz tevazu gösterdikçe Allah celle celâlühu’nun indinde kökü derinlere inen bir ağaç gibi yükselirsiniz. Suyun alçak yere aktığı gibi, Cenâb-ı Mevlâ’nın rahmeti, füyuzatı ve bereketi sizin üzerinize akmaya başlar.
Elimizde olmayan bu dünyaya geldik ve yine elimizde olmadan kalbimizde muhabbet bulduk. Bizi gönderen de, bize muhabbeti veren de, bizden muhabbet isteyen de hep Allah Teâlâ’dır. O’nun muhabbetinden üstün tutulan bir sevginin kıymeti yoktur. Böyle bir sevgi, iki cihanda keder ve ıstıraptan başka bir işe yaramaz.
Öyleyse sevdiğiniz her şeyi Allah için sevin. Allah için oturun! Allah için kalkın! Sevdiğiniz Zat’ın hatırı için mü’minlerin eziyetine sabredin! Köprü gibi olun! Sırtınıza basıp geçenler hususan ehl-i kıble ise sesinizi çıkarmayın! Gerekse mazlum olun ama katiyen zalim olmayın!
Bizim yolumuz sevgi ve dostluk yoludur. Kin, nefret ve düşmanlık yolu değildir. Biz bu âleme kavga etmek için gönderilmedik. Dost kapısını çalmak için geldik. O’nun kapısında zulme, husumete yer yok. Hasım ararsanız sizi birbirinize düşüren ve Hak Teâlâ’nın sevgisinden mahrum bırakan nefsinize yönelin..."