Konu İçeriği : Her kavme peygamber geldi, deyip de İsrail oğullarına gelen peygamberlerden başkasının izine rastlanamaması nasıl açıklanabilir?
- Her şeyden bir bahane bulup İslam’ın doğru olmadığına dair -güçlü bir delilmiş gibi- kendi kendine telkin eden adamlar şunu bilsin ki, ne Allah’ın, ne de İslam’ın onlara ihtiyacı vardır. İslam dininin doğruluğunu gösteren binlerce delil varken, “her kavme bir uyarıcı gelmiş” dediğinin aksini ispat etmişçesine bir saplantıya düşmek gerçekten -akıl ve mantık açısından- çok mânidardır. Halbuki, bunun aksinin ispat edilmesi için, sağlam bir tarihî bilgiye sahip olmak gerekir. Oysa, insanların sağlam tarihî bilgisi ancak m.ö. üç bin yıla kadar gider.
- Bununla beraber, Kur’an’da adı geçen Hz. Adem, Hz. İdris, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. İbrahim, Hz. Lut, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Muhammed (a.s.m) gibi peygamberlerin hiç biri İsrail soyundan gelmemiş ve Yahudilere peygamber olarak da gönderilmemiştir. İsrail kelimesi, Hz. Yakub’un ikinci ismi olarak şöhret bulmuştur. Buna göre, İsrail oğlunun soyundan gelenler ancak Hz. Yakub’un soyundan gelenlerdir. Hz. Musa’dan Hz. İsa’ya kadar gelen peygamberlerin Kur’an’daki sayısı, on bir’dir. Geriye on dört peygamber söz konusudur. Bu da Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerin yarısından fazlasıdır.
- Allah, -yüz binden fazla olduğu rivayet edilen- bütün peygamberlerin listesini Kur’an’da verecek değildir. Bunu vermedi diye, Kur’an’ın doğru olmadığını düşünmek kadar bir cehalet olamaz. Korkarız ki, bu işin altında bir ırkçılık mülahazası vardır. Bizden de bir peygamber zikredilseydi.., diye !
- “Biz senden önce de bir çok resul/peygamber gönderdik. Onlardan bazısını sana anlattık, bazısını ise anlatmadık”(Mümin, 40/78) mealindeki ayette, peygamberlerin bir kısmının anlatılmadığı açıkça ifade edilmiştir. Bunu anlatıp anlatmamak, -yaptığı ve söylediği her şey hikmetle dolu olan- Allah’ın kendi tercihidir.