23 Ekim 2019 | 21:22:45
|
Dua Ve Namaz
"Salat" kavramı lugatta dua anlamındadır. Salat'a dua denilmesi ibadet ve dilemek olan dua manasını içermesinden dolayıdır. Sözgelşi:
"Bana dua edin, duanızı kabul ediyim" (Mü'min: 40/60)
ayeti iki biçimde tefsir edilmiştir:
1- Bana ibadet edin ve emrime uyun ki duanızı kabul edeyim. Şu ayette buyurulduğu gibi:
"İman eden ve salih amel işleyenlerin dualarını kabul eder" (Şura: 42/66)
2- Benden isteyin, size vereyim.
Buhari ve Müslim'de konu ile ilgili olarak şu hadis yer almıştır: Rasuhıllah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"Her gece, gecenin son üçte bir kısmı kalınca Rabbi-miz dünya göğüne iner ve şöyle buyurur: "Benden dileyen yok mu, dilediğini vereyim, bana istiğfar eden yok mu, kendisini mağfiret edeyim[1]
Hadiste öncelikle dua kelimesi, ardından sual (dilek) ve istiğfar kelimeleri zikredildi. Dileyene aynı zamanda dua eden olduğu gibi istiğfar eden de aynı zamanda dileyendir. Ne var ki "sail" kelimesinin kullanılması hayrı taleb eden dilekçiden sonra gelecek şerri gidermek içindir. Her ikisinin birlikte dua eden (dai) kelimesinden sonra zikredilmesi, bu kelimenin her ikisini ve onların dışında kalan başka kelimeleri de içermesi, bu hass (özel) olanın genel üzerine atfedilmesi kuralından kaynaklanmaktadır. [2]
Konuyla ilgili olarak yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Kullarım sana benden sorarlar; kuşkusuz ben onlara çok yakınım. Dua eden, Bana dua ettiği zaman, duasını kabul ederim" (Bakara: 2/186)
[1] Buhari Da'avat: 7/149; Tevhid: 8/197; Edeb: 196; Müslim: 1/521; Ebu Davud Tatavvu: 2/77; îbn Mace İkame: 1/435; Ahmed Müsned: 2/264.
[2] İmam İbn Teymiyye, Dua Ve Tevhid, Tevhid Yayınları: 5-6.