⏳ 23 Şubat 2012 | 21:30:27
|
Cuma gününün önemi ve yapılacak ibadetler nelerdir, Salavat Okumak, Cuma Günü Dua Etmek, Cuma Namazı Kılmak, cuma Günü iyilik yapmak.
Cuma Gününün Önemi Hakkında Peygamber Efendimiz (S.A.V) yoluna canlar feda.
Efendimiz "Güneşin doğduğu en hayırlı gün cumadır; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır; kıyamet de cuma günü kopacaktır" (Müslim, Cum'a, 18) sözüyle bu günün özelliğini dile getirmiştir.
Allah'ın cennette cuma gününe tekabül eden ve "yevmü'l-mezîd" denilen günde kullarına kendisini ziyaret fırsatı vereceğini, bunun için onlara tecelli edeceğini bildirmiş (İbn Kayyim el-Cevziyye, I, 369-372, 408-410), başka bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icabet saati) bulunduğunu haber vermiştir
Bu günün cuma adını alması bilhassa toplantı günü olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı adı taşıyan sûrede, "Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında hemen namaza gidin ve alışverişi bırakın" (Cum'a, 62/9) mealindeki âyet, cuma namazının farz kılınmasından önce de günün bu adla anıldığına ve bir toplantı günü olduğuna işaret etmektedir.
Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma, haftalık ibadet günü olarak daha önce yahudi ve hristiyanlar için tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ihtilâfa düşerek yahudiler cumartesiyi, hristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişler, Allah da cuma gününü müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır(Müslim, Cum'a, 19-23). Böylece İslâm'da haftalık toplu ibadet günü olarak cuma seçilmiş, bu günün bir bayram olduğu birçok rivayette açıkça belirtilmiştir (Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 3/243; İbn Kayyim el-Cevzİyye, Zâdü'l-mesîr, 1/369).
İcabet saatinin zevalden itibaren namazın başlamasına, imamın minbere çıkmasından namazın başlamasına veya bitimine ya da ezandan itibaren namazın eda edilmesine kadar devam ettiği, ayrıca fecir ile güneşin doğuşu, ikindi namazı ile güneşin batışı arasında olduğu şeklinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Hz. Peygamber'in, "Ben onu biliyordum, ancak Kadir gecesi gibi o da bana sonradan unutturuldu" (Hâkim, Müstedrek, 1/279) mealindeki hadisine dayanarak esmâ-i hüsnâ arasında ism-i a'zamın, ramazanın son on günü içinde Kadir gecesinin gizli tutulması gibi icabet saatinin de insanların bütün gün boyunca Allah'a yönelmeleri için gizli tutulduğu ifade edilmiştir.
Cuma günü gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği belirtilmiş (Buhârî, Cum‘a 6, 19; Müslim, Cum'a, 26), bu günü önemsemeden üç cuma namazını terkeden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir (Ebû Dâvüd, Şalât, 204)
.
İslâm dünyasının her tarafından müslümanların bir araya geldiği en büyük toplu ibadet olan hac, arefe gününün cumaya rastlaması halinde "hacc-t ekber" (büyük hac) olarak anılır.