23 Aralık 2021 | 23:26:11
|
Ahiret Daha Hayırlı ve Süreklidir Hutbesi
AHİRET DAHA HAYIRLI VE SÜREKLİDİR
Muhterem Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s) ashabıyla beraber bir
cenazedeydi. Peygamber Efendimiz kabrin
kenarına oturdu. Şahit olduğu manzara kendisini
çok etkilemişti. Mübarek yanaklarından yaşlar
süzülmeye başladı. Öyle ki gözyaşlarıyla toprak
ıslandı. Ümmetinin dünya ve ahiret mutluluğunu
her şeyden daha fazla arzulayan Resûl-i Ekrem
(s.a.s) ashabına şöyle buyurdu: “Kardeşlerim!
Ölüm için hazırlık yapın.”1
Aziz Müminler!
Geleceğe dair bitmez tükenmez emellerin
peşinde koşarken kimi zaman yaratılış amacımızı
unutuyor, ölümü aklımızın ucundan dahi
geçirmiyoruz. Çevremizde veya medyada
karşılaştığımız ölüm hadiselerini sıradan
karşılıyor, aldırış etmiyoruz. Her gün salgın
hastalıktan kaybettiğimiz canların sayısına bile
göz ucuyla bakıp geçiyoruz maalesef.
Nitekim hepimiz bilir ve iman ederiz ki,
ölüm ve yeniden diriliş haktır. Gelip geçici
misafirleriz bu hayatta. İmtihan için geldiğimiz
bu dünyadan ansızın göçüp gideceğiz asıl
yurdumuz olan ahirete. Âlemlerin Rabbinin
huzurunda iyi ya da kötü yaptıklarımızın hesabını
vereceğiz. Ya sonsuz bir mükâfata kavuşacak ya
da elim bir azaba dûçâr olacağız.
Kıymetli Müminler!
Hayatımıza yön veren, anlam ve değer
katan en önemli esas ahirete olan imanımızdır.
Zira ahirete iman eden kişi, ebedî mutluluğun
anahtarının bu dünyada olduğunun bilincindedir.
Bu şuur ve inançla Allah’ın rızasını
kazandırabilecek bir hayatı yaşama gayretindedir.
Mümin, imanının bir gereği olarak işlediği salih
amellerle hayatını bereketlendirir. Yaşantısını
güzel ahlakla süsler. Takva azığı ile Cenâb-ı
Hakkın katında yücelmeye çalışır. Huzuru Allah’ı
anmakta bulur. Rabbini unutturacak
çirkinliklerden uzak durur. Dua ile Yüce
Yaratan’a kulluğunu arz eder. Nimetlere
şükreder. Ailesi, çevresi ve toplumu ile barışık
yaşar.
Değerli Müslümanlar!
Ahiret yurdunun daha hayırlı ve kalıcı
olduğunun idrakinde olalım. Dünyayı ahirete
tercih edenlerden olmayalım.2
ِ
ـ َك ۪ريم
ْ
َك ال
ُن َما َغ رَ َك بِ َرب ِ
ْْلِْن َسا
َها ا
يُ
َ
يَٰٓا ا
“Ey insan! Yüce Rabbin hakkında seni
yanıltıp aldatan nedir?”3
sorusuna muhatap
olmamak için Rabbimize hakkıyla kulluk edelim.
َۜ
َك َح ۪سيبا
ْي
َ
يَ ْوَم َعل
ْ
َۜ َك ٰفى بَِن ْف ِس َك ال
َك
ِكتَابَ
ْ
ِا ْقَرأ
“Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu
olarak kendi nefsin yeter.”4 nidasıyla
karşılaşmadan önce, kendimizi hesaba çekelim.
Rahatlıkla, “Alın kitabımı okuyun. Doğrusu
ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten
bekliyordum.”5 diyebilmek için amel defterimizi
salih amellerle dolduralım. Unutmayalım ki,
“Kim ahireti ister ve bir mümin olarak ahiret
için ona yaraşır bir çabayla çalışırsa işte
böylelerinin çabaları karşılık görecektir.”
6
1
İbn Mâce, Zühd, 19.
2 A’lâ, 87/16, 17.
3
İnfitâr, 82/6.
4
İsrâ, 17/14.
5 Hâkka, 69/19, 20.
6
İsrâ, 17/19.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü