Sarhoş şahsın içtiği içki miktarı arttıkça, kandaki alkol miktarının artacağı şüphesizdir. Bilineceği gibi, vücudun alkolü yakma sürati bir saatte ancak 5-10 santimetreküptür. Bu miktardan fazla alkol vücuda girerse kandaki alkol nisbetide artacaktır. İşte şahısta görülen sarhoşluk belirtileri kandaki alkolün beyine olan tesirlerinden ileri gelmektedir. Kana karışan alkol miktarı ile, beyinde tesir altında kalan saha arasında bir alâka mevcuttur. Meselâ 70 kiloluk bir adam, şayet aç karnına iki şişe bira içecek olursa, kanında mevcut olan alkolün miktarı %0,05 (on binde beş) olur. Kandaki bu miktar alkol ile beynin dış cidarlarının, bilhassa endişe ve merakla alâkalı merkezlerin normal faaliyeti zarar görür. İçki içen kimseye yalancı bir iyilik hali verir. Her şeyi sanki toz pembe görmeye başlar. Utanma hissi kaybolur. Tıpta buna öfori denir. Bu durumda şahsın kendi kendisini kontrol mekanizması kaybolmuştur. Sarhoş gelişigüzel ve abuk sabuk sözler söylemeye başlar. Yaptığı her işin en iyisini yaptığına emindir. Meselâ bir sarhoşa daktiloda yazı yazdırsanız, sarhoş olmadan önce iyi yazı yazsa da, hatalarla dolu bir yazıyı önünüze getirecektir. Buna rağmen kendisi en hatasız bir yazı yazdığını ileri sürer. Sarhoşu bir atış taliminde atış yaptırsanız, hep karavana atış yapan sarhoş, hep on ikiden vurduğunu zanneder. Ayrıca böyle bir halde vasıta kullanan veya bir işte çalışan kimsenin araba kazası veya iş kazası yapma ihtimâlide artmıştır. Bu ihtimâl sarhoşluk arttıkça daha da artacaktır.
Şayet bir sarhoş, kanındaki alkol nisbeti %0,1’e (binde bir) yükselecek kadar içki kullanmışsa, beynin arkasında bulunan motor merkezlerdeki faaliyetler bastırılacaktır. Bu ise şahsın adalelerine hâkim olabilme kabiliyetinin yavaş yavaş kaybolmasına yol açacaktır. Şayet kanındaki alkol nisbeti %0,2(binde iki) ye yükselirse, orta beynin daha derin kısımları tesir altında kalacak ve sarhoşu bir rehâvet basacaktır. Alkol nisbeti %0,5 (binde beş)’i geçerse, beyin sapı diye adlandırılan kısımdaki solunum merkezi felce uğrayacak ve sarhoş baygınlığı müteâkip sessizce hayatını kaybedecektir. Bu şekilde çok sarhoşlar içki masasında hayatlarını kaybetmişlerdir.
Alkolün %97’si karaciğerde okside olur, yani yanar. Burada su ve karbon diokside kadar parçalanır. Geri kalan %3’ü böbreklerden idrarla, deriden ter vasıtasıyla ve akciğerlerden solunum vasıtası ile atılır. Onun için içki içen şahsın ağzı alkol kokar. Ayrıca çok sık idrara çıkmak ihtiyacını hisseder.
Karaciğerde saatte ancak 10 cm3 kadar alkol yanabilir. Bunun haricinde hiçbir şey, yani ne açık hava ve egzersiz, ne sıcak kahve, ne de soğuk banyo, vücuttan alkolün atılmasına faydası yoktur. Sadece zamanın geçmesi ile alkolün vücuttan tasfiyesi mümkün olur. Şahsın içtiği içki artsa da alkolün vücuttaki yanma sürati artmaz. Bu neticeye göre bir şişe biranın tesirinin geçmesi ortalama 2,5-3 saatte mümkün olabilir.
İçkiden dolayı kanındaki alkol yüzdesi %0,50 (binde beşe) çıkan şahıslar etil alkolün zehirleyici tesiri ile ölürler. Böyle çok insanlar, bir seferde fazla miktarda alkollü içki aldıklarından dolayı zehirlenip ölmüşlerdir.