13 Aralık 2013 | 14:33:11

İbn Kayyım der ki: Zikir, Allah’a dost olmanın belgesidir. Bu belge kendisine verilen, O’na ulaşır; verilmeyen ise O’ndan uzaklaştırılır, mahrum bırakılır. Zikir, mümin kalple­rin azığıdır. Müminler ne zaman zikirden ayrılır uzaklaşırsa, bedenleri kalplerin kabristanına dönüşür. Zikir, müminlerin ülkelerini imar edip bayındır hale getirir. Müminler ne zaman zikri ihmal ederse, yaşadıkları ülkeler harabeye dönüşür. Zikir, müminlerin yol kesicilerle savaştıkları sağlam silahtır; yolun sıcak alevini söndürdükleri sudur; hastalıklarının ilacı­dır. Onu terk ettikleri an, kalp hastalıkları tekrar nükseder. Zikir, amaca ulaştıran sebeptir; müminlerle gaybı çok iyi bilen yüce yaratıcı arasındaki bağ ve ilişkidir.

Şair der ki:

Hastalandığımızda, Sen’in zikrinle tedavi oluruz

Ama bazen zikri terk edince, yine hastalanırız.

Müminler, başlarına gelen afetleri zikirle savar ve sıkıntı­larını onunla giderirler. Musibetlerin ağırlığı zikirle hafifler. Belalar üzerlerine gelince, hemen ona sığınırlar; felaketlere uğrayınca, onunla korunurlar. Zikir onlar için içinde ser­bestçe dolaştıkları cennet bahçesidir; yaptıkları ticaret so­nucu elde ettikleri mutluluğun ana sermayesidir. Zikir, üzüntülü kalbi sevindirip mutlu eder; zikredeni zikredilene kavuşturur. Hatta zikredeni zikredilen haline getirir. alıntı




🖋 Yazar :gonlumungulu
Mesaj: 1000+



Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group