Ebû Hüreyre"den nakledildiğine göre,
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Oruç bir kalkandır. Oruçlu, saygısızlık yapmasın, kötü konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye veya sövüşmeye kalkışırsa, iki defa, "Ben oruçluyum." desin…”
(B1894 Buhârî, Savm, 2)
“Sahura kalkın. Çünkü sahurda bereket vardır.” Müslim, Sıyâm 45 ,
Zeyd b. Hâlid el-Cühenî"nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir; oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksiltilmez.”
(T807 Tirmizî, Savm, 82)
Peygamberimiz, belirli zamanlarda tutulması emir ve tavsiye edilen oruçlar
dışında sürekli olarak her gün oruç tutulmasını uygun görmemiştir.
Ashab-ı Kiram'dan Selman-ı Farisî Ebu'd-Derdâ'yı ziyarete gitti ve bulamadı.
Eşini eski elbise içinde perişan bir durumda görünce:
- Bu ne haldir? diye sordu. Kadın:
Kardeşin Ebu'd-Derdâ'nın dünya ile işi yok ki, gündüz oruç tutar, gece namaz
kılar diye yakındı. Bu sırada kocası Ebu'd-Derdâ da geldi. Selman'ı selâmladı
ve onun için yemek hazırlayıp önüne getirdi. Selman ona:
- Haydi sen de ye! dedi. Ebu'd-Derdâ:
- Ben oruçluyum, deyince, Selman:
- Vallahi sen yemeyince ben de yemem dedi. Bunun üzerine o da, orucunu bozup
misafiri ile yedi. Gece olunca Ebu'd-Derdâ gecenin ilk saatlerinde namaza
kalkmak istedi. Selman:
- Uyu; diye ona engel oldu. Ebu'd-Derdâ da uyudu. Sonra tekrar kalkmak isteyince
yine Selman:
- Uyu! diyerek, ona engel oldu.
Gecenin geç vaktinde, Selman:
- Şimdi kalk! dedi ve ikisi de kalkıp abdest aldılar ve namaz kıldılar. Namazdan
sonra Selman Ebu'd-Derdâ'ya:
- Kardeşim! Şüphesiz senin üzerinde Rabbının hakkı vardır.
- Kendinin de hakkı vardır.
- Ailenin de hakkı vardır.
Binaenaleyh, her hak sahibine hakkını vermelisin, dedi.
Sonra Ebu'd-Derdâ Peygamberimizin huzuruna gelip olanları anlatınca, Peygamber
Efendimiz:
Selman doğru söylemiştir, buyurdu.
Kategori : Oruc » ( Oruçla ilgili Hadis-i Şerifler )