Farz ve vâcip olan oruçların dışında tutulan oruçlar nâfile oruç olarak
isimlendirilir. Daha önce namaz çeşitlerini ele alırken belirttiğimiz gibi,
nâfile, gereksiz anlamına değil, farz ve vâcip olanın dışında, kısaca gerekenin
dışında yapılan anlamına gelir. Daha fazla sevap kazanmak maksadıyla yapıldığı
için tabir câizse nâfile ibadet, bir bakıma fazla mesai yapmaktır. Nâfile
oruçların sünnet, müstehap, mendup veya tatavvu olarak adlandırıldıkları da
olur.
Nâfile oruç, mubah olan tüm günlerde tutulabilir. Ancak bazı günlerde
oruç tutmak daha faziletli görülerek bugünlerde oruç tutmak sünnet veya mendup
kabul edilmiştir. Peygamberimiz'in sıklıkla oruç tuttuğu veya oruç tutulmasını
tavsiye ettiği günler, kısaca oruç tutmanın mendup kabul edildiği belli başlı
günleri görelim.
Oruç Tutmanın Mendup Olduğu Günler
1. Şevval Orucu. Ay takviminde ramazan ayından sonraki ay, şevval ayıdır. Şevval
ayında altı gün oruç tutmak müstehaptır. Bu oruçların bayramın hemen arkasından
peş peşe tutulması daha faziletli olmakla birlikte ay içerisinde aralıklı olarak
tutmak da mümkündür. Kazâ veya adak oruçlarının bugünlerde tutulmasıyla da aynı
sevap elde edilir. Peygamberimiz'in, ramazanı oruçla geçirip buna şevvalden altı
gün ilâve eden kişinin bütün yılı oruçlu geçirmiş olacağı yönündeki ifadesini
(Müslim, "Sıyâm", 204), "Kim iyi bir amel işlerse, kendisine bunun on katı ecir
vardır" (el-En`âm 6/160) âyetiyle birlikte değerlendiren kimi âlimler, bire on
hesabıyla, ramazan orucunun on aya, altı gün şevval orucunun da altmış güne
karşılık olduğunu ve bu suretle bütün yılın oruçlu geçirilmiş sayılacağını
söylemişlerdir.
2. Aşure Orucu. Muharrem ayının onuncu gününe "âşûrâ" denilir. Hz. Peygamber'in
bugünde devamlı olarak oruç tuttuğu rivayet edilmiştir. Fakat sadece o günde
oruç tutulması doğru görülmemiş, bunun yanında bir önceki veya bir sonraki günün
de oruçlu geçirilmesi tavsiye edilmiştir. Bir rivayete göre Peygamberimiz
Medine'ye geldiğinde yahudilerin aşure gününde oruç tuttuklarını görünce, bu
orucun anlamını yani ne için tutulduğunu sormuştu. Yahudiler, bugünün büyük bir
gün olduğunu; Allah'ın Mûsâ'yı ve İsrâiloğulları'nı düşmanlarından bugünde
kurtardığını ve Mûsâ'nın bu sebeple bugünde oruç tuttuğunu, kendilerinin bugünde
oruç tutmalarının da bundan kaynaklandığını söyleyince, Peygamberimiz "Ben
Mûsâ'ya sizden daha yakınım" demiş ve bugünlerde oruç tutulmasını emretmiştir (İbn
Mâce, "Sıyâm", 41). Aşure orucunu Câhiliye döneminde Araplar'ın tuttuğu ve Hz.
Peygamber'in de ramazan orucunun farz kılınmasına kadar bu orucu tutmayı
emrettiği rivayetleri de vardır (Müslim, "Sıyâm", 116). Daha sonra ramazan orucu
farz kılınınca aşure orucu bir yükümlülük olmaktan çıkarılmış, fakat aşure günü
oruç tutulması tavsiye edilmiş ve bugün oruç tutmak sünnet olarak devam
etmiştir.
3. Her Ay Üç Gün Oruç. Her aydan üç gün oruç tutmak, bunu özellikle her ayın 13,
14 ve 15. günlerinde yapmak müstehap kabul edilmiştir. Kamerî takvim (ay
takvimi) hesabına göre bugünlere "eyyam-ı bîd" denir. Peygamberimiz'in özellikle
ayın 13, 14 ve 15. günlerinde olmak üzere her ay üç gün oruç tutmayı tavsiye
ettiği rivayeti (Müslim, "Sıyâm", 181-182) yanında Hz. Âişe'nin,
Peygamberimiz'in her ay üç gün oruç tuttuğuna dair rivayeti de bulunmaktadır.
4. Pazartesi-Perşembe Orucu. Her hafta pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak
da teşvik edilmiş bir nâfiledir. Peygamberimiz'in pazartesi ve perşembe günleri
oruç tuttuğu ve soruya cevaben de "İnsanların amelleri Allah Teâlâ'ya pazartesi
ve perşembe günleri arzolunur; ben amelimin arzı sırasında oruçlu olmayı tercih
ediyorum" (Ebû Dâvûd, "Savm", 60; İbn Mâce, "Sıyâm", 42) dediği rivayet
edilmektedir.
5. Zilhicce Orucu. Zilhicce ayının ilk dokuz gününde oruç tutmak tavsiye
edilmiştir. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür.
Peygamberimiz'in zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmayı sürdürdüğü rivayet
edildiği için zilhiccenin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki
dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Fakat sıkıntıya ve halsizliğe sebep
olacağı gerekçesiyle, hacda olanların 9. günü (arefe günü) oruç tutması mekruh
görülmüştür. Peygamberimiz arefe gününün faziletine ilişkin olarak "Arefe
gününden daha çok Allah'ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün
yoktur" buyurmuş, yine "Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer
yıllık günahları örteceği Allah'tan umulur" dediği (Müslim, "Sıyâm", 196-197)
nakledilmiştir.
6. Haram Aylarda Oruç. Haram aylar olarak anılan zilkade, zilhicce, muharrem ve
receb aylarında, perşembe, cuma ve cumartesi günleri oruç tutmak müstehaptır.
7. Şâban Orucu. Şâban ayında oruç tutmak müstehap sayılmıştır. Âişe vâlidemizin
belirttiğine göre Peygamberimiz en çok orucu şâban ayında tutmuş, şâban ayının
tamamını oruçla geçirdiği olmuştur. Fakat, pazartesi-perşembe veya her ay üç gün
ve benzeri gibi tutulagelen mûtat oruç dışında şâban ayının ikinci yarısında
oruç tutmak bazı âlimlerce mekruh kabul edildiği gibi, Şâfiî mezhebine göre
haram sayılmıştır.
8. Dâvûd Orucu: Gün aşırı oruç tutmak yani bir gün oruç tutup ertesi gün
tutmamak, Peygamberimiz tarafından "savm-ı Dâvûd" olarak nitelenmiş ve bu
şekilde oruç tutmanın faziletli olduğu ifade edilmiştir. Peygamberimiz bu
şekildeki oruç hakkında "En faziletli oruç Dâvûd'un tuttuğu oruçtur; o bir gün
oruç tutar, bir gün tutmazdı" demiştir. Sahâbeden Abdullah b. Amr, "Ben daha
fazlasını tutabilirim" deyince, Peygamberimiz bunun faziletli bir şekil olduğunu
ve daha fazlasını tutmaya çalışmamayı tavsiye etmiştir (Müslim, "Sıyâm",
187-192). Bu bakımdan gün aşırı oruç tutmak, en faziletli nâfile oruç olarak
değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen günlerde oruç tutmanın fazileti ve kişiye kazandıracağı
sevaplar konusunda birçok hadis rivayet edilmiştir. Oruç tutmanın tavsiye
edildiği günler incelendiğinde bunların belirlenmesinin gelişigüzel olmayıp,
belli bir periyoda göre düzenlendiği görülür. Bu bakımdan oruç tutmanın ruhî ve
bedenî yararları göz önüne alındığında yılın belli zamanlarında oruç tutmak
oldukça yararlı, tutulacak oruçları Peygamberimiz'in önerdiği günlerde tutmak
ise oldukça sevaplıdır. Bununla birlikte, oruç tutulması haram ve mekruh olmayan
günlerde kişi kendi durumuna ve tercihine göre istediği zaman nâfile oruç
tutabilir